
Eskiden annem hasta olunca sanki kendim hastaymışım gibi üzülürdüm. Hemen iyileşsin isterdim. Evin tadı tuzu kaçardı. O nedenle anneler hasta olmasın isterdim. Şimdi ben o durumdayım. Gözüm oğluşumu bile göremiyor. Oğluş ilgi istiyor, konuşursam ağrı artıyor. Ağrıdan suskun ve ilaçtan uyuşuk gözlerle kucaklıyorum onu.
Migrenim tavan yaptı. Bu nedenledir ki tam bir haftadır kafamı başımın üstünde tutamıyorum, tutmak istemiyorum. “Sen gel bu dolapta ağrımaya devam et, ben 1 hafta sonra gelir alırım seni” demek istiyorum. İçinizde yaşayan var mı bilmiyorum, insanı hayatından bezdiren bir eziyet. İlk önce sıcak sıcak bir yanma olur başınızda, sonra bir uyuşukluk, az az başlar baş ağrısı. Şiddeti arttıkça mide bulantısı başlar, ama acayip bir ağrı.
Migreni tetikleyen belirli olaylar var, beslenme, hormonal değişim, adet günleri ve hava durumu (bugünlerde İzmir’de yaşadığımız lodos gibi)
Birçok şeye dikkat ediyorum, yediğime, içtiğime. Fakat hava durumunu değiştiremiyorum. Gidin bulutlar, dağılın, gelmeyin başımın üstüne üstüne..