Kreş ne getirdi ? Ne götürdü ?


Son günlerde eşim ve ben oğlumuzun yaptığı herşeye hayranlıkla bakar olduk. Konuşmaları, kullandığı kelimeleri, özellikle arabalara hayranlığı bizi öldürüyor. Ve de şunu fark ediyoruz. Bu kadar farklı kelimeyi, aktiviteyi bizden öğreniyor olamaz, çevresel faktörler var..
Doruk kreşe gittiği ilk ay kendi kendine yemek yemeyi öğrendi. Eskiden de çatalı kaşığı kendi kullanmak isterdi fakat şimdi bir başka. Çatala hakim olabiliyordu 1 aylık tecrübeyle. Bardaktan temiz bir şekilde süt-ayran içmeyi, yumurtasını bitirebilmeyi başarıyordu. Sonra sonra kaşık kullanmaya başladı. Bana kals ortalığı batırmasın diye çocuğu boğar, yine standart düzeninde giderdim. Öğretmeni sabırla ilgileniyor. Son 2-3 ay küçük kelimeler yumurtlama çalışmaları yaptı. Şimdilerde kendine özgü mimik-jestler oluşturma ve bunları gayet kibar formlara dönüştürme modunda. Okuldaki arkadaşlarını anlatıyor, okulda derslerde söz hakkı alıyor, değişik müzik aletlerini kullanma deneyimi yaşıyor. Her sabah spor yapıyorlar ve haftasonu evde bunları bize gösteriyor. Bazen bilinçli bir şekilde takip ediyorum bazen de okulda öğrendiğini sonradan fark ediyorum. Merhaba, hoşgeldin, gibi nezaket kavramlarını öğreniyor, kapı çaldığında "Kim ooo" diyebiliyor.
Çok yoğun çalışan ve akşamları çocuğuna 1-2 saat ayırabilen bir anneyim. Babası da aynı şekilde. Hal böyle olunca geriye kalan haftasonlarını çok iyi değerlendirmeye çalışıyorum. Fakat günler o kadar kısa geliyor ki okulda öğrendiklerinin sadece bir kısmını onunla paylaşabiliyorum. Ve "iyi ki okul var, benim 2 farklı araba oyunumla, kitap okumamla sınırlı kalmıyor çocukcağız" diyorum. Anne sevgisinin yerini hiçbirşey tutamaz, onu inkar etmiyorum. Fakat bir süre sonra anlıyorum ki, çocuk denen varlık yaşamının ilk yıllarında ne kadar da bilgiye açık oluyor, ne kadar da bilgiye aç oluyor..
Şahsen durumdan oğlumun sosyalleşiyor olmasından memnunum.

Ne götürdü derseniz, sanırım giden birşey yok, içim çok rahat.. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder