Anne migren olunca...


Eskiden annem hasta olunca sanki kendim hastaymışım gibi üzülürdüm. Hemen iyileşsin isterdim. Evin tadı tuzu kaçardı. O nedenle anneler hasta olmasın isterdim. Şimdi ben o durumdayım. Gözüm oğluşumu bile göremiyor. Oğluş ilgi istiyor, konuşursam ağrı artıyor. Ağrıdan suskun ve ilaçtan uyuşuk gözlerle kucaklıyorum onu.
Migrenim tavan yaptı. Bu nedenledir ki tam bir haftadır kafamı başımın üstünde tutamıyorum, tutmak istemiyorum. “Sen gel bu dolapta ağrımaya devam et, ben 1 hafta sonra gelir alırım seni” demek istiyorum. İçinizde yaşayan var mı bilmiyorum, insanı hayatından bezdiren bir eziyet. İlk önce sıcak sıcak bir yanma olur başınızda, sonra bir uyuşukluk, az az başlar baş ağrısı. Şiddeti arttıkça mide bulantısı başlar, ama acayip bir ağrı.
Migreni tetikleyen belirli olaylar var, beslenme, hormonal değişim, adet günleri ve hava durumu (bugünlerde İzmir’de yaşadığımız lodos gibi)
Birçok şeye dikkat ediyorum, yediğime, içtiğime. Fakat hava durumunu değiştiremiyorum. Gidin bulutlar, dağılın, gelmeyin başımın üstüne üstüne..

Bir babayla bir bebeğin yolları ayrılıyor,

Düzenli takip edenleriniz bilir, oğlumuza babası bakıyordu. Her sabah benimle beraber kalkıyorlar, penceremizden bana el sallıyorlar ve mesaiye devam ediyorlardı. Baba oğul, erkek erkeğe doyasıya zaman geçirdiler. Artık oğlumuz bir yaşında, yavaş yavaş yürüyor, küçük küçük heceliyor. Tüm bu süreçte eşim sabrını sınadı resmen. Dile kolay, 8 ay desteksiz bir bebeğe bakabilmek, yıkamak, beslemek, alt almak, uyutmak, alışverişi, katı gıdaya geçişi, vitamini... Aşıya bile babası götürüyordu. Dışarıdan sevimli bir Hollwood filmi :)
Bugünden itibaren baba ve oğulun yolları ayrılıyor.

Cesaretin var mı ekstrem spora :)


Arkadaşım Sultan'ın kar tutkusu
Spor hiçbir zaman hayatımın bir parçası olmadı. Efendime söyleyeyim “Benim için vazgeçilmez bir tutku, sporsuz yaşayamam” demedim. Hele hele kolumun bacağımın acıyacağı, oramın buramın moraracağı ekstrem sporlar hayatımın kıyısından geçemedi. Cesaret edemem. Düşünün, dalgaların arasında boğulma riskiyle rafting, kendimi boşluğa bırakmam gereken paraşüt, snowboard. Ayağım yere deymeli, adrenalin de belirli bir seviyede kalmalı.
Tamam, kendimden geçtim, saçım bozulmasın istiyorum, ıslanmayayım diyorum, tembelim ve korkuyorum, ama hep de merak ediyorum acaba nedir bütün bu adrenalinin çekici yanı diye. İzlerken “A aa aaa bu ne yaa, bu nasıl iş ? Anneleri hiç mi kızmıyor !”.. dediğim çok oluyor.
İş yerinde öğle aralarında arkadaşlarla laflıyoruz. Sıklıkla da spor - uç sporlar konusu gündeme geliyor. Sultan aramızda Snowboardla ilgilenen arkadaşımız. Biz sorularımızı ona soruyorduk, bir de sizin için sorayım, o da anlatsın istedim. Acaba hayatında bu kadar dikkatli ve sağlamcı bir yapısı varken, sporda nasıl boşluğa bırakabiliyor kendini ?

Kız arkadaşlar buluşuncaa :)


Siz hiç dört yakın kız arkadaş bir araya geldiğinde ortaya çıkan ses yumağına tanık oldunuz mu bilmem. Ben dün akşam maçta gibiydim. Hani koca stadyum birbirini coşturur ya, biz dört kişi yettik vallahi. Laflar oradan oraya uçtu, yakalayan cevap verdi, diğerleri sıraya girdi.

Sanatçı dediğinin de bir duruşu olmalı !


Eskiden beri hep düşünmüşümdür. Başarılı bir aktrist olsaydım, milyonların önünde bana ödülümü verselerdi ne yapardım, ne giyerdim, ne söylerdim diye. İzlediğim törenler yayınlanırken ben de hülyalı hülyalı izlerdim kendimi hayal ederek. Bir de merakla beklerdim favori sanatçılarımı. Acaba ne diyecek, nasıl teşekkü r edecek diye. Bugüne kadar çok az örnek bana” işte bu” dedirtti.

Kararlı bir baba, pes etmeyen bir bebek ve sadece akşamları havlayan bir anne...


Ha ayaklandı ha yürüyecek derken bizim bızdık totoyu kaldırmayı başardı. Koltuk kenarlarından pufun köşesine tv sehpasından berjere salonu keşifler başladı. Bir yerlere tutunup üstünü görebilmek için parmak ucunda yükselmeler, “hımmm, ne varmış orada” bakışları atmalar.

UYKU

Aman yarabbim, o kadar çok uykum var ki, gözlerimi açmaya çslışırken bile acı çekiyorum. Bir taraftan da uzun zamandır yazamayışımın pişmanlığı var. Doruk ayrı ilgi istiyor, geç yatıyor, zaten ayaklandı. E, ev de ayrı ilgi istiyor. Evdeki güvenlik önlemlerini düşünmek bie yorucu oluyor. Benim vitamin almaya ihtiyacım var sanırım.
Yakında bir adam ve bir bebeğin maceralarına devam edeceğim. Bekleyin beni anacığımmm..