Evde güvenlik benden sorulur.. :)


Evde güvenlik uzun zamandır bahsetmek istediğim bir konuydu. Ha yazayım, ha yazayım derken artık bugünü buldu. Sizinle paylaşmadan duramayacağım. Bu güvenlik meğersem ne kadann hassas bir durummuş... Bizim ev meğersem ne kadann da güvensizmiş..
Üniversitede tasarım eğitiminin içinde bir dersimiz vardı. Özü ergonomiye dayanan bir ders. Konulardan biri de evde çocuk güvenliğiydi. Hatta ben en yakın arkadaşım Mineciğimle bu konuyu ele almıştım. Anketler hazırladık, evde bir çocuk için en tehlikeli bölgeleri belirledik. Pöhh.. Keşke o ödevi saklasaymışım. Okur okur gülerdim.
İnsan yaşamayınca fark etmiyor tabii ki.. Bizim evde o kadar çok çıkıntı, o kadar çok tuzak varmış ki.. Doruk hareketlenmeye başlayınca –hele ki bu durum çok erken olmadı- eşimle oturduk karar aldık. İlk etapta cam orta sehpa iptal oldu. Dolap kapakları bağlandı ve kulplarına yatırları aratmayacak kumaşlar sarıldı. Cam büfenin kapakları önüne yemek takımının sandalyeleri, televizyonun önüne pufumuz bariyer olarak kondu. Biri dışarıdan görse bu nasıl tasarımcı evi diyecek. Dekorasyon anlayışım tamamen değişti diyebilirim ;) Artık böyle harmonilerden hoşlanıyorum deeermişim. Uzatmayayım, ev kendinden geçti. Buna rağmen hala oğluma günde 100 ü aşkın “HAAayıır Doruk” diye sesleniyorum. Çok üzülüyorum ama ne yapayım. Gözümün önünde bir kaza olacağını bile bile susamıyorum. Fırını iptal edemem, günde 20 kez kapağını açıyor. 20 kez çöp kovasına elini sokuyor, 25 kez açık banyo kapılarına saldırıyor. Açık bulursa elini klozete sokuyor, tuvalet fırçasıyla oynamak istiyor. Artık kumanda anlamını yitirdi, çünkü kumandayı tv üzerindeki rafa koyduk, kanalı değiştirmek için her şartta spor olayına giriyoruz. Balkon kapısı, pencereler, ocaktaki yemek, kapı üzerindeki anahtarlar.. Hebirini düşündükçe paranoyaklaşıyorum. Dinlenmek diye birşey yok. Doruk uyuyuncaya, beşikte güvende olduğunu idrak edinceye kadar katıldığım bir refleks yarışması bu. Tbii en büyük rakibim sıfır kilometre reflekslere sahip oğlum.
Geçenlerde bir kitapta yazıyordu. Eğer gün içinde kullandığınız hayırlarınız fazlaysa evde yeterli önlem alınmamış demektir. Buradan iki ayrı durum çıkarıyorum. Ya bu ecnebi milleti bebekleri çöpleri yese bile ses etmiyor, ya da gerçekten evlerinde çöpü, fırını iptal ediyorlar.
İşin özü bu paranoyam ne zaman geçecek, hayırlarım nasıl azalacak bilemedim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder