Vicdanımız ne zaman rahat olacak ?


Geçen gün arkadaşlarla laflarken konu döndü dolaştı yine bizim bebişlere geldi. Bir arkadaşımız, yıllardır takip ettiği fakat doğum ve bebek nedeniyle ara vermek zorunda kaldığı bir turnuvaya katılmak istediğini söyledi. Turnuva Antalya’daydı, 8-9 gün süren bir turnuvaydı. Soruyu öylece ortaya atmıştı. Kendi kafa sağlığı ve mutluluğu için bebeği bıraksalar mıydı ? (ki sonrasında bu sağlık mutluluk bebeğe de yansıyacak) yoksa gitmese miydi ?

Sonra konuşmaya başladık. Sinemaya bile gidemediğimizden, tüm planları beraber yapmak gerekliliği hissetmemizden bahsettik. Hatırlarsanız bloguma yeni başladığım dönemlerde iş için uzun yurt dışı seyahatleri yapmak durumunda kalmıştık. 7-8 günlük yolculuklar bana çok zor gelmişti. Döndüğümde “bebişim acaba bana kızgın mıdır psikolojisi bozulmuş mudur ? “ diye hayıflana hayıflana eve girdiğimi hatırlıyorum. Şimdilerdeyse maksimum oğlumla geçirmeye çalışıyorum. Fakat sinemaya gitmek için içim gidiyor. Filme gitsem vicdan azabı duyacağım. Zaten kalmış 3 saatlik akşamımız, ben de onu sinemada geçiriyorum diye geçirmez miyim film boyunca.
Bu tip uzun süreli ayrılıkların çocukların psikolojisini bozacağını, çocukta onulmaz yaralar açacağını düşünmüyorum. Fakat biz ne zaman vicdanımızı rahatlatacağız ve kendimiz için birşeyler yapmaya başlayacağız, onu sık sık düşünüyorum.
Sevgili arkadaşım, elinde bir fırsat var, sen bir yerinden başla, turnuvaya git. Belki ben de bu hafta sonu sinemaya giderim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder